ABD'den Gazze'ye Riviera Hayali

16/09/2025

Editör: Ahsen Kahveci

Amerika başkanı Trump, hayaliyle Amerika'daki Yahudi lobisini bile şaşırtmayı başardı. 

Gazzeyi bir proje olarak gören Trump ifadeleriyle gündeme geldi.

Aklındaki proje, acı ve kan fışkıran toprakların üstüne kurmayı hayal ettiği “riviera”. Kendisi Gazze'den bahsediyor; uluslararası hukuk, diplomasi umrunda bile değil.

 Birleşmiş Milletler'in güvenlik ve yaşam hakları için yaptığı çalışmalar onun umrunda bile değildi.

Mısır ve Ürdün'ün onlara kapı açmasını bekliyordu.

Kendisi ise bu hikayenin içinde Gazze'yi alan taraf olacakmış, gerekirse asker gönderip şehri yeniden kuracakmış. En başından beri “riviera” demesinin sebebi aklında kurduğu turizm cenneti masalıymış.

Peki iki milyon insanı yerinden, yurdundan ettikten sonra bu toprakları kimin için mi hazırlıyor?

Trump’a göre bu topraklar, dünyanın insanlarına ait.

 İnsanın aklına bir soru daha geliyor: Bu insanlara Filistinliler de dahil değil mi? 

Bu soruyu hiçbir zaman yanıt alamıyor. Kendisine “Gazze'ye gidecek misiniz?” diye sorulduğunda İsrail'e aşığım, oraya gideceğim ardından Gazze'ye de gideceğim, Suudi Arabistan ve Orta Doğuyla bu gezimi tamamlayacağım diyor.

 İsrail Başbakanı Netanyahu’yu sarayında ağırlayıp Gazze'yi alacağını söyledi.

Hangi sıfatla? Hangi uluslararası yetkiye dayanarak? 

Kendisi iktidar olduğu zaman, benim dönemimde savaşlar olmayacak diyordu. Ama bu hayallerin gidişatına bakılacak olursa Kanada'yı da alacak, Grönlandı'da alacak. Buralar da yetmeyip sıcak

memleketlerden Panama'yı da seçecekti. Bu sözlerinin ardından Netanyahu, Trump'ı dost bildi.

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin suçlu bulduğu Netenyahu, Kanada sınırına geçerse hemen tutuklanacak. Kanada'nın Musevi cemaati bunu engelleyemedi şimdilik bu konu hakkında pek de konuşmuyorlar. 

Trump kendi seçiminde Amerikalı Yahudilerinin çoğunluğundan oy alamadı. Amerika'daki Trump destekçisi olan aşırı sağcı kesim, riviera vizyonuna karşı şu cümleleri kullandı.

“Bu hamle Orta Doğu'nun bir cenneti dönüşmesine önayak olabilir burada Tanrı'nın elini görüyorum. Nihayetinde de Yahudilere İsrail'in tüm Yahudi toprakları üzerindeki egemenliği vaat edeceğini düşünüyorum.” diyor.

Eski Büyükelçi Dennis Ross’un yorumu ise “Trump Gazze’ye bir inşaat projesi gibi bakıyor. İnsanları görmüyor, sadece yoksul bir alanı dönüştürmekten bahsediyor.” diyor. Yani, Trump’ın yaklaşımı bir tür emlakçı zihniyeti.

Türkiye'nin tutumuna bakacak olursak Hakan Fidan şu sözleri kullandı: Gazze halkını denklem dışı bırakan hiçbir girişimi kabul etmiyoruz. Böyle bir düşünce bile abesle iştigaldir.

Türkiye, Filistinliler’in kendi aralarında uzlaşarak ortak çatı kurmasını destekliyor.

Kanada Federal Hükümeti sessiz kalırken, Quebec Uluslararası İlişkiler Bakanı Martin Biron Trump’ın önerilerini dehşet verici buldu.

Kanada, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kararlarını tanıdığı için aslında Netanyahu sınırı geçse tutuklanabilir. Ama güçlü lobiler nedeniyle bu konu Kanada’da üstü örtülüyor.

Bu durum karşısında Başbakan Trudeau, krizi fırsata çevirmek istiyor:

• Team Canada adını verdiği yeni bir ekonomik birlik kuruyor.

• İş dünyası, sendikalar ve sivil toplumu aynı masaya toplayarak ülke içinde üretim ve ticareti güçlendirmeyi planlıyor.

• Aynı zamanda dış pazarlarda Kanada’nın etkisini artırmayı hedefliyor.

  
  

Trudeau, giderayak belki de “ülkesini uyandıran lider” olarak anılacak. Tüm bunların sonunda dünya ikiye bölünmüş durumda bazıları Trump'ın bu düşüncesini delilik olarak nitelendirirken bazıları ise tehlikeli bir oyun olarak görmekte.  Gazze'nin bu durumu karşısında Kanada'da olanları daha çok konuşacak gibi duruyoruz.

(Bu konu hakkında daha fazlasını konuştuğumuz YouTube yayınımıza bekleriz. Aşağıdan hemen izleyebilirsiniz.)