top of page
Untitled design (1).png

Kanada’da Gıda Enflasyonu: Market Pahalı, Tatil Ucuz

  • Yazarın fotoğrafı: Ahsen Kahveci
    Ahsen Kahveci
  • 12 dakika önce
  • 3 dakikada okunur

23/12/2025

Editör: Ahsen Kahveci

Kanada’da market alışverişi, insanın aklına Fransız Kraliçesi Marie Antoinette’i getiriyor. Hani şu “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” sözü var ya…


ree

Kanada’da kasım ayında açıklanan enflasyon rakamları, manşetlerde sakin görünüyor. Yıllık enflasyon yüzde 2,2 ile beklentilerin altında kaldı. Ama iş, markete gelince tablo tamamen değişiyor. Gıda fiyatları yıllık bazda yüzde 4,7 arttı. Ekim ayında bu oran yüzde 3,4’tü. Yani çok net ve sert bir sıçrama var. Üstelik bu artış, Aralık 2023’ten bu yana görülen en yüksek seviye.


Statistics Canada’ya göre bu yükselişin başlıca nedeni taze meyveler, özellikle de orman meyveleri. Noel ve yeni yıl sofralarının vazgeçilmezleri. Buna çorba ve patates cipsi gibi hazır gıdalardaki fiyat artışları da eklenince, yılın en masraflı dönemine girerken mutfak bütçeleri iyice zorlanıyor.

Asıl ilginç olan ise şu: Market fiyatları cüzdanları zorlarken, benzin fiyatları düşüyor. Dahası, tatil turları ve otel fiyatları da geriliyor. Yani kasaya doğru yürürken hissedilen o tedirginlik, hatta korku milyonlarca haneyi etkilerken, aynı anda seyahat etmek görece daha ucuz hale geliyor. Garip bir denge oluşmuş durumda. Kanada, Eylül ayı sonuna doğru Amerika’dan ithal edilen gıdalara uyguladığı misilleme vergilerinin büyük bölümünü geri çekti. Buna rağmen market fiyatları neden düşmedi? Çünkü sorun sadece vergiler değildi. Trump döneminde başlayan ticaret savaşlarının kalıcı etkileri hâlâ sürüyor, tedarik zincirleri tam anlamıyla toparlanmış değil ve küresel ölçekte yaşanan aşırı hava koşulları gıda üretimini doğrudan etkiliyor. Üstelik Kanada’da üretilen birçok gıda ürünü paketlenmek için Amerika’ya gönderiliyor, sonra tekrar Kanada’ya dönüyor. Sınırda yaşanan en küçük aksaklık bile fiyatlara anında yansıyor. Ama iş fiyatların düşmesine gelince, aynı hız hiçbir zaman görülmüyor.


Kasım ayında fiyat artışında başrol et, kahve ve meyvedeydi. Taze ya da dondurulmuş sığır eti fiyatları yüzde 17,7 arttı. Bunun nedeni geçici değil; Kuzey Amerika genelinde hayvan stokları ciddi biçimde azalmış durumda. Kahvede tablo daha da çarpıcı. Amerika’nın Brezilya gibi büyük üretici ülkelere uyguladığı vergiler ve aşırı hava koşulları üretimi vurdu. Sonuç olarak rafine kahve fiyatları yıllık bazda yüzde 27,8 yükseldi. Toronto’daki kafelerde sıradan bir kahvenin fiyatı üç dolara dayandı. Ev tipi kahve makinelerine olan ilginin artması da bu yüzden şaşırtıcı değil. Taze meyve fiyatları yıllık bazda yüzde 4,4 arttı, orman meyvelerinde artış yüzde yedi üzerine çıktı. Nova Scotia’daki kuraklık nedeniyle yaban mersini üretiminin yüzde 50’den fazla düşmesi bu artışta önemli rol oynadı. “Et alamıyorsan tavuk al” yaklaşımı da artık pek işe yaramıyor.



Tüm bu tablo, yılın en heyecanlı ve masraflı dönemine giren Kanadalılar için ciddi bir finansal sıkışma anlamına geliyor. Noel masraflarını karşılayabilmek için ekstra işler yapanların sayısı artıyor. “Şimdi al, sonra öde” sistemleri daha fazla kullanılıyor. Kanada’da her beş kişiden birinin büyük anne ya da büyük babasından maddi destek aldığı konuşuluyor. Gıda enflasyonu artık sadece ekonomik değil, sosyal bir mesele haline gelmiş durumda. Ekonomistlere göre gıda üreticilerinden gelen sinyaller, market enflasyonunun 2026’nın ilk aylarında da yüksek kalacağını gösteriyor.


ree

Kanada’daki üniversiteler tarafından yayımlanan Gıda Fiyat Raporu, önümüzdeki dönemde gıda enflasyonunun yüzde dört ile altı arasında seyredeceğini öngörüyor. Uzmanlar net: Faiz oranları gıda fiyatlarını düşürmez. Kanada Merkez Bankası politika faizini yüzde 2,25’te sabit tuttu. Bu seviye faiz indirimi için hâlâ yüksek, faiz artırımı için ise yeterince güçlü değil. Piyasalarda genel beklenti, Merkez Bankası’nın 2026 boyunca bekle-gör politikasını sürdüreceği yönünde. Önümüzdeki aylarda enflasyon verilerinin karmaşık görünmesinin bir nedeni de geçen yıl uygulanan GST vergi tatilinin baz etkisi olacak. Nisan ayında ise tüketici karbon vergisinin kaldırılmasının etkisi rakamlara yansıyacak. Bu yüzden enflasyon verileri bir süre daha “gürültülü” seyredecek.


Bir teselli arayanlar için iki küçük ışık var. İlki benzin fiyatları. Pompa başında yüzler biraz daha gülüyor. İkincisi ise tatil. Seyahat turları yüzde 8,2 konaklama fiyatları ise yüzde 6,9 geriledi. Özellikle Ontario’da bu düşüş dikkat çekici. Bunun birkaç nedeni var. Kanada doları zayıf olduğu için Amerika tatilleri Kanadalılar açısından çok pahalı hale geldi.  Talep düşünce, tur şirketleri ve oteller fiyat kırmak zorunda kaldı. Ayrıca pandemi sonrası yaşanan ve insanların neredeyse her fiyata seyahat etmeye razı olduğu “intikam seyahati” dönemi sona erdi. Bir de Taylor Swift’in 2024’te Toronto’daki “Eras Tour” konserinin yarattığı geçici fiyat patlaması var.


Sonuçta ortaya çıkan tablo şu: Gıda harcamaları ertelenemez, tatil harcamaları ertelenebilir. Seyahat sektörü bu yüzden fiyatlara çok daha hızlı tepki verebiliyor. Gıdada ise üretim hava koşullarına, hayvan stoklarına ve küresel tedarik zincirlerine bağlı olduğu için fiyatların aşağı gelmesi kolay olmuyor.

Market can yakıyor, tatil ucuzluyor. İşte bu yüzden bu dönemi anlatan en doğru cümle belki de şu: Markete gidemiyorsanız, tatile gidin.


(Bu konuyu ve daha fazlasını İrep Çakır’ın anlatımıyla izlemek ve gelişmelerinden haberdar olmak için

The Voice of Canada YouTube kanalına davetlisiniz.)


 
 
 

Yorumlar


bottom of page